Fuzuli bir kayip sanki her saniyem altiüstü bir kaç saat geçirmisken oralarda aniden biz gönül koyduk.
Aslinda yerim yoktur onca sair arasinda Türk Edebiyati falan bensiz olsun.
Birde renksiz olur gözlerimin gördükleri çünkü sana cinayetler anlatir.
Sefaletten kaçmadim.
Elbette ask güzeldir bende yazdim, fazla gerçek yasadim.
O sarkilar masadir çünkü atesi avuçlamis insanlarin zihni berrak degil
Beyni erken yaslanir.
Tüm bunlar saçmalikken her tarafin yaradir ki tüm kapilar kapali!
Bu asagilik bir dramdir.
Birgün sirtimizi sivazlayan bir yalana aldanip da dayatilan bu yanginda yanip söndük.
Bunu elbet uzaklardan birileri görür sonra içimizdeki tüm güzellikler ölür.
Elbet birgün bahsedicem sana unutmak istedigim olaylardan
Sonra kaçip gitmek isticeksin gözlerin kararcak, aklimiz kariscak
Sonrasinda.
Elbet bende bahsedicem sana içinde bulundugun yalanlardan, bir enkaz altinda kalanlardan, yananlardan, yeraltindan...
Ölüme giden yolun asfalt olmasini dilemek ne bileyim yarim kalan bir kitap ya da tamamlanmis bir hayat.
Çok karismis kafam ki çoklasmisiz baya
Bu vicdandan kaçip kosacak arinmayan.
Biraktim yarinlara bugünlerin tortusunu dinle
4-5 milyon nüfuslu bu sehrin de korkusunu gizler.
O bagimsiz yazarlarda sokaklari terkeder
Böyle geçer günler...
Agir isçiliktir gözlem!
Yikintilar nesnel degil abi.
Bu kadar basitken anlatamamaktir özlem, katlanamamak mi silmek?
Üstüme düsen gölgeye alt olucak gerçek bunu hapis olunca görcez.
Çekip gidenler sen saf tutunca dönceklerse ölseler de gitmez.
Uyandirayim artik saklandikça geçmez bu süregelen sikintilar!
Böyle bitmez...
Elbet birgün bahsedicem sana unutmak istedigim olaylardan
Sonra kaçip gitmek isticeksin gözlerin kararcak, aklimiz kariscak
Sonrasinda.
Elbet bende bahsedicem sana içinde bulundugun yalanlardan, bir enkaz altinda kalanlardan, yananlardan, yeraltindan...