Patetik cümlelerimi pratik yapman gerek
bu statik hayatı estetik hale getirebilmek için
psikotik tutumu elastik şekle koymak ve
genetik ruh düzenleyicisini devreye sokmak tek taktik olmalı
bu didaktik mc bir kitap gibi okunası
otomatik yükselen sinir ibrelerin seni kavgaya tetiklememeli
etik sosyalite eksik yaşam klasik halde
ve de çok monoton ve itik nesillerin umudu bitik
bu ülkede hayat koşulları kritik
çalışıp didinirim ama cebim delik
hep aksilik üzerine muhabbet ettik
tv'lerde beyin diktik her söyleneni yedik
ikibinlerde ortaçağa girdik
dedelerimizin attığı pandik
ikiyüz sene sonu sonra dimdik
popomuza dayalı tetik peşimizi bırakamadı
çünkü dandik ilerledik hep sektik
kim politik ülkede odur sosyetik
apokaliptik günlere geçtik bu ne biçim tik?
hırsızlar aritmatik yaparken hortumculara yan çizdik
nümizmatik bile bulamadı değerini liramın
ruhuna döktük sidik ve miramın
aksi bana çok pesimistik
olabildiğine gözyaşı sildik
jeopolitik konumun değerini bilemedik
ölümüne sevdik ama geri getiremedik
zaman geçti tik-taktiktaktik!
rapim alev aldı sardı ateşi dört yanı
kurunun yanında yaş da yandı taş da
bastı kalbine cihan-ı devle
kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (heeeyyy)
derin oyuklar açıldı (ülkeee)
de ve kapatamadı belediye 'yeeee
sen de türküm ye yeni türkiye asalaklar elinde
sahavet dönemi geride kaldı
fitne barışı masada kasada kaç barışçıl arda kaldı?
darda toplum barda millet hep hovarda sözüm ona para kalmadı insanımda
yolda hep araba beş dakika yola kıçı koltukta
tahammül eksikliğim hat safhada
hurda insan alaya vurdu yaşamı kustu kadere
postunu dostu serdi yere ve iltifatın hakkı yerme oldu
dosya doldu taştı boldu cinayet psikopat etkinlikler
insanım suçunu işledi sicili yarını yedi bitirdi
hep hazindi günümün son görüntüsü
elinde kelepçe gördüğüm her bireyin adına
yarına bir çizik attım rızık ektim yazık!
dramalarda gülebildik mi?
trajikomedi sahnesinde oyunu yöneten her bireydi
onlar kanımı emdi hep pireydi başa geçen hep yazıktı başa gelen
hep yalancı başı çeken her rızıktı hakedilen
gurbete giden her tren çeker fren ve kalırız ilk durakta hep siren
avrupa'ydı bizi yeren ki; haklılardı konularında
kokoreç ülkesinde yolda donunu çekenlerle yaşadım
ve karşılaştı kara cehaletin adaletiyle ülke
şimdilerde birliğin dışında tek avrupalı benim
rapim alev aldı sardı ateşi dört yanı
kurunun yanında yaş da yandı taş da
bastı kalbine cihan-ı devle
kaş yaparken göz çıkardı lakırdı ve (heeeyyy)
derin oyuklar açıldı (ülkeee)
de ve kapatamadı belediye 'yeeee
sen de türküm ye yeni türkiye asalaklar elinde